Quantcast
Channel: Full Tek Link Sorunsuz Program-Oyun-Film İndir
Viewing all articles
Browse latest Browse all 1108

Ucu Yanık Mektuplar ve Teknoloji

$
0
0

mektup-resimi
   


        Mektup, kişi ve kurumlara yazılan duygu ve düşüncelerin bildirildiği sıkça kullanılan bir düz yazı türüdür. Sözlük tanımı bu kadar ancak bizim kültürümüzde ve edebiyatımızda mektubu anlatmaya bu kısacık  tanım yeter mi acaba ? Mektup, hasretin, sevincin, üzüntünün, heyecanın aklınıza ne kadar duygu geliyorsa onların kağıda döküldüğü en doğal türlerden birisidir.

       Beni bu yazıyı yazmaya sevk eden düşünce, dün gece elektriğin birden gitmesi ve gece boyunca gelmemesi oldu. Bu modern teknoloji çağında İzmir'de bir geceyi elektrikler olmadan geçirmek hiç tatmadığım bir duyguydu. Televizyon, internet vs. yok. Hele ki bir de benim gibi telefonunuzun şarjı bittiyse dünyanız sadece evinizden ve odanızdan ibaret. Tevfik Fikret'in 'aşiyan'ı gibi bir nevi. Sadece mum ışığı ve penceremden İzmir'in uzak yerlerindeki ışıkları seyretmek aslında olumsuz bir durumun  bana ne kadar olumlu yansıdığının göstergesiydi.

       Teknoloji her ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da insana özgü birçok öznel ve soyut değeri de yok etmektedir. Dünya'nın bir ucundaki birisiyle anlık hem de görüntülü iletişim kurmayı teknolojiye borçluyuz. Hayatımıza daha nice sayamadığımız kolaylıkların hepsi teknoloji sayesinde bu inkar edilemez. Hiç yaşamadığım bir döneme özlem duymak temi ruhuma işlemiş her nedense. Sürekli eskiye, eskinin saflığına ve ilkelliğine bir özlem var içimde. Teknoloji o kadar gelişti ki bir telefon sayesinde her şeye ulaşabiliyorsunuz. Görüntülü konuşma, mesajlaşma programları ve artık hayatımızın içine yerleşmiş sosyal medya siteleri vs. hepsi bir telefonun içinde artık. Bu saydıklarım ilk bakışta iletişimi çok kolaylaştırıyor tabii ki ama o eski zamanlardaki duyguyu ve büyüyü tamamen ortadan kaldırmaktadır bence. Bir insanın çok uzaktaki herhangi birine mektup yazması, onu göndermesi ve cevap beklemesi ne kadar heyecanlı ve büyülü bir süreçtir. Demek istediğim şu ki, bunca iletişim aracı kültürümüzde, edebiyatımızda bir tane mektubun yerini tutamaz manevi  anlamda.

       Asker mektupları, aileye yazılan mektuplar ve sevgiliye yazılan ucu yanık mektuplar. Ne kadar saf ve anlamlı kağıt parçaları. Mektuplar değerlidir, kaldırılıp atılmaz yıllarca saklanır sandıklarda, kitap aralarında. Mektuplar değerlidir öyle telefonlardaki mesaj kutuları gibi topluca silinmez. Mektuplar değerlidir çünkü postacının yolu günlerce gözlenmiştir o buğulu pencereden. Mektuplarda sadece harfler yoktur, duygular da gizlenmiştir o kelimelerin altına sadece anlayana mahsus. Mektuplarda Türkçe katledilmez. Bugün mesajlarda, sosyal medyada  ünlü harflerin, kelimelerin bir ağaç kurdu tarafından parçalandığı gibi. Mektuplar  değerlidir, nevi şahsına münhasırdır vesselam.

      Eskiye hep özlem duyacağım bu gidişle.Tanzimat döneminde yaşasaydım Muallim Naci'yi desteklerdim herhalde R.Mahmut Ekrem'e karşı. Modern çağın yapaylığı, duygusuzluğu  sürekli alıp  götürecek beni o tozlu sayfalara. Uçak dururken bırakın otobüsü elimden gelse trenle gitmek isterim memleketime. Uçak yolculuğunda anılar yoktur çünkü. Tren garları tarih boyunca hasretin, gurbetin simgesi olmuştur. Okuduğum romanlarda hep tahayyül etmişimdir o tren garını. Son veda dakikalarını. Tren fazla beklemez çünkü. Alır yolcusunu gider. Ve geride kalanların tek söylediği şudur, ''mektup yaz bana gidince.'' Yine ve yeniden inatla mektup... Tren, tren garı, veda, gurbet, mektup ve daha tren gardan ayrılmadan içinize düşen vuslat arzusu. Ne kadar anlamlı ne kadar doğal ve büyüleyici kelimeler...

      Sinemalarda da geçmişi anlatan filmleri izlerken kendimi o filmin içine koyup hiç bitmesin dediğim olmuştur. 'Uzun Hikaye' ve 'Kelebeğin Rüyası'nda olduğu gibi. O filmlerden sonra dışarıya çıktığımda insanlar çok yabancı gelmiştir bana. Şu an tercihim olsa bu yazıyı bilgisayar değil de daktilo ile yazmayı tercih ederdim. Blog sitesinde değil de bir edebiyat dergisine mektupla göndermeyi tercih ederdim. Tabii ki insanın her istediği her özlem duyduğu gerçekleşmiyor bu hayatta. O yüzden geçmiş içimizde bir ukde olarak kalabilir sadece.

       O mektupların heyecanını az da olsa yaşamak isterseniz. Birkaç tavsiyem olabilir. Gelen mesajı hemen açmayın tabii ki acil bir durum üzerine konuşmuyorsanız. Bir saat bekleyin, sonra okuyun. O süreçte o mesajda ne olduğuna dair aklınızdan geçen düşünceler, heyecanlar ve merak duygusu bir nebze de olsa mektup tadı bırakabilir dimağınızda. Ucu yanık mektuplarınız olmayabilir ama böyle ucu yanık mesajlarınız olur sizin de kim bilir :). Geçmişin güzelliği ve saflığı ile dolu bir pazar geçirmeniz dileğiyle...

   

Viewing all articles
Browse latest Browse all 1108

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue