Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar ? Ne zaman doğa uyanmaya başlasa kuşların cıvıltısı artsa bana bir durgunluk gelir. Vizelerin yaklaştığı şu dönemde etrafta çiçekler böcekler cirit atarken ders çalışmanın ne alemi var öyle değil mi ?
Bahar yeniden doğuş, doğanın uyanışı yahut dirilme olarak adlandırılabilir. Üniversitede bahar benim için vizelerle beraber yorucu bir hal almaya başlıyor. Ders çalışmaya çalışmak ders çalışmaktan çok daha meşakkatli bir mesele sevgili dostlar. Sanırım böyle zamanlarda şu bahar yorgunluğu dedikleri psikolojik faktör devreye giriyor ve bendenizi bitap düşürüyor. Oysa her şey yolunda; Fenerbahçe Uefa Avrupa Ligi'nde yarı finalde, elektrik faturalarımız artık az geliyor, ev arkadaşlarımla aram kebap, sevdiceğim ile gayet iyiyiz. Gel gör ki ben de mevsim bu aralar hazan. İştahsızlık,ders çalışmama arzusu, yorgunluk... Metabozlimam şaştı vallahi. Sınavların yaklaştığını düşünecek olursak her seferinde söyleyip yapmadığım gibi çalışmak gerektiği gerçeği çıkıyor kabak gibi karşıma. Uygurca, Eski Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı, Osmanlıca, Halk Edebiyatı... Vay bana vaylar bana.
Etrafta zerdaliler çiçek açmayı bıraktı yemiş oldular ben daha defter kitap açamadım (: Aslında yazının başlığı bahara ve kendime sitem olarak değiştirilebilir. Zira ben ben de değilem. Bu garip halet-i ruhiye umarım tez vakitte uzaklaşır tenden ve candan. Son olarak Bahar deyince aklıma gelen yegâne Candan Erçetin parçası ile bitireyim. Neşeli kalın :)